Doksanlı yıllarda tasarımcıların aydınger kağıdına, şablonlara, jiletlere vedasıydı “AutoCAD’e geçmek” gibi bir cümle ile “Revit’e geçmek” meselesine gireyim dedim. Ama konu gerçekten bu kadar dramatik değil. Yüzyıllardır insanların teknik çizimlerle anlaşma yöntemleri aynı. Plan, kesit, görünüş, perspektif ve bir takım listeler. Hala aynı. Tasarımcıların iletişim dili olan bu çıktıları üretme tekniklerimiz gelişiyor sadece. Revit de bu işe yarayan en gelişmiş, yetenekli, güncel araçların en popüler olanı. Bu yüzden, Revit’e geçme meselesini bir kenara bırakıp, geçmeme bahanelerinin en bilinenlerinden birinin üzerine gidelim: Kütüphane!
Model kütüphanesi meselesine dair konuşulabilecek konuları en az 5 başlıkta ele alabiliriz. Daha çoğu mümkün ama 5’ten aşağı indiremedim. Buyrun başlayalım:
1. Kabullenin
Psikoloji bloğu gibi başladık. Ama maalesef ilk adım kabullenme. Konfor alanını terk etmek kolay değil. Bunu kabul edip eldekileri çöpe atmadan yumuşak bir giriş yapacağız. Unutmayın, herkesin geçtiği, geçmekte olduğu ya da geçeceği bir süreçtesiniz. Yalnız değilsiniz. Sorun, soruşturun, forumlara gelin.
2. Geçmişinizi silmeyin
AutoCAD bloklarınızı, o meşhur arşivinizi hala kullanabilirsiniz. Özellikle tefrişlerinizden iki boyutlu Revit objeleri oluşturabilirsiniz. Elinizin en alışık olduğu, en çok kullandığınız bloklarınızı Revit family dosyasına çevirmek için şöyle kısa videolar izleyebilirsiniz.
3. Detay seviyelerini öğrenin
BIM modeli detay seviyesi denince LOD üçyüz, beşyüz, havada uçuşuyor terimler. LOD trenini kaçırmışlar için çiçeği burnunda bir BIM standardımız var: ISO 7817 Level of Information Need (LOIN). Bileni az, kullanımı kolay bir standart. Yakında çok popüler olacak. Kısaca ihtiyaca göre model detaylandırılması gerekliliği üzerine anlatımları olan ve LOD gibi doğrusal olarak gelişen detaylandırma tanımları olmayan bir standart. Mesela belirli bir yapı elemanı kategorisinde 3D obje kullanımı gerekli değilse, bu kategorideki objeleriniz iki boyutlu olabilir diyen bir standart. İdari ya da sözleşmesel konularda önemli bir konu bu. Basit aramalar yaparak, bazı hizmet sağlayıcıların LOIN anlatımlarına erişebilirsiniz.
4. Üretim prosedürü oluşturun
Kütüphaneleri oluşturan elemanlara, Revit arayüzünde Family deniliyor. Ama BIM literatüründe obje olarak adlandırılıyor. Daha kapsayıcı olmak için obje diyerek devam edelim. Bir kütüphane objesini tanımlayan belirli ön koşullar var. Bunlar LOIN standardından geliyor:
a. Üretilme amacı ne?
b. Hangi tasarım aşaması için üretilecek?
c. Kim tarafından üretilecek?
d. Hangi yapı elemanını temsil edecek?
Bu sorulara verilecek cevaplara göre, çok çeşitli senaryolar ortaya çıkabilir. Mesela, tamamen görselleştirme amacıyla, konsept proje aşamasında, mimar tarafından modellenecek bir kapıyı düşünelim. Bu kapının sahip olduğu detay seviyesi, imalat amacıyla, uygulama projesi aşaması için, cephe taşeronu tarafından üretilmesi gereken bir cephe kapısı ile aynı olamaz. Buradan hareketle BIM modellerinde bulunan objelerin, her tasarım aşamasında, her türlü amaç için kullanılabilir şekilde üretilmesi gerekliliğinin hiçbir zaman olmadığının farkına varmak lazım. Şirketimizin BIM kütüphanesini oluştururken, prosedürlerimizi de bu sistematiğe göre düzenleyebiliriz.
Örneğin, bir mimarlık şirketi için amaç, tasarım aşaması, kategori şeklinde bir sıralama yaparak üretim prosedürü oluşturulabilir. Konsept proje aşaması kütüphanesi üst klasörü altında bulunan kapılar, pencereler, tefrişler gibi. Tabii ki ilk akla gelen en temel sınıflandırma, yapı elemanı kategorileri olacaktır. Ama amaçlar ve tasarım aşamaları konularını da üretim prosedürüne katmak lazım.
Üretim konusu hiç bitmeyen bir süreç olduğu için, amaçlara, aşamalara, kategorilere göre kırılımlar yaparak uygulanabilir hedefler koymak gerekiyor. Buna ek olarak üretilmiş objelerin kullanırken ortaya çıkan sorunlar üzerinden geri bildirimleri tutup, düzenli olarak iyileştirme yapmak da gerekiyor.
5. Popüler kütüphane önyargısının gizlediği asıl mesele: Template! yani Şablon!
Bir tasarımcının, bir tasarım çıktısı ile tasarımını anlatımı, bir iletişim dili oluşturuyor. Kütüphane objeleri de bunun bir parçası. Fakat bir tasarımcının stili, objelerden ziyade kullandığı çizgilerin kalınlıkları ve renkleri, yazılar, semboller, taramalar üzerinden niteleniyor. İşte bu öğelerin bulunduğu, bir projeye başlarken kullandığımız dosyaya şablon (Template) diyoruz.
Kütüphane dertlerine dalındığında unutulabilen bu şablon meselesi, obje üretme ve geliştirme işleri ile paralel yürütülmesi gereken çok kritik bir konu. Mesela bir Revit şablonu oluştururken üzerinden geçilmesi gereken konuları içerek kontrol listelerini şöyle aramalar yaparak bulabilirsiniz. Şablon konusunda da, objelerdeki gibi üretme ve detaylandırma prosedürü oluşturmalıyız. Örneğin tasarım aşamaları ilerledikçe daha detaylı ölçeklerde çalışıldığı için, etiketler, yazılar, görüntü ayarları gibi şablon içeriklerinde belirli amaçlara ve ölçeklere göre kırılım hiyerarşisi kurmalıyız.
Kütüphane konusu, hem Revit’in kendi içerdiği objeler ve şablonlar ile hem de Revit’in popülerliği sayesinde erişilebilecek birçok kaynak üzerinden edinilebilecek içerikler sayesinde aşılması mümkün olan bir bariyer. Neredeyse hiçbir zaman sıfırdan başlamak zorunda değiliz. Fakat çok çeşitli amaçlar ile objeler üretildiği için, internette bulunan her içeriğin kullanılabilirliği de şüpheli. Bu normal bir durum. Yapılması gereken, amaçları belirleyip, artık bir yerden başlamak.
You must be a registered user to add a comment. If you've already registered, sign in. Otherwise, register and sign in.